Zamanaşımı konusu hukukun nevi şahsına münhasır konularından birisidir. “Bir alacak hakkının belli bir süre içinde kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinin yitirilmesi” ya da “yasada öngörülen sürenin geçmesi ile bir hakkın dava yoluyla elde edilebilme olanağının zayıflaması” biçiminde tanımlanmaktadır(1).
I- GİRİŞ
Zamanaşımı ile davacı yönünden dava hakkının yasada belirlenen süre içinde kullanılmaması durumunda hakkın yitirilmesi yolunu açmakta; davalı yönünden ise usul yasasında öngörülen sürede ve usulde ileri sürülmek şartı ile borcundan kurtarmaktadır. Yargıtay bir Kararı’nda: “Zamanaşımı, bir maddi hukuk kurumu değildir. Bir borcu doğuran, değiştiren, ortadan kaldıran bir olgu olmayıp, doğmuş ve var olan bir hakkın istenmesini ortadan kaldıran bir savunma aracıdır. Bu bakımdan zamanaşımı, alacağın varlığını değil, istenebilirliğini ortadan kaldırır. Bunun sonucu olarak da, yargılamayı yapan yargıç, olayda zamanaşımı konusunu kendiliğinden göz önünde tutamaz. Davalının zamanaşımını yasada öngörülen süre içerisinde ve yöntemince ileri sürmesi zorunludur. Bu nedenledir ki zamanaşımı, alacağın doğumu ile ilgili olmayıp, istenmesini önleyen bir savunma olgusudur. Zamanaşımı savunması ileri sürülmedikçe, alacağın konusu olan hakkın var olduğuna ve kabulüne karar verilmesinde hukuksal ve yasal bir engel yoktur.”(2) şeklinde hüküm kurmuştur. Buna göre zamanaşımı ile hak ortadan kalkmamakta “isteme hakkı” ortadan kalkmaktadır. Zamanaşımının düzenlenme amacı kamu düzenini ve kamu yararını korumaktır.
Zamanaşımı konusu vergi hukukundan tarh, tahakkuk ve düzeltme zamanaşımı olarak karşımıza çıkmakta Borçlar Kanunu’nun 125 ve devamı maddelerinde hakkın iktisabı ve kaybedilmesi olarak çıkmakta Ticaret Kanunu’nda, Bankalar Kanunu’nda ve Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da da zamanaşımına rastlamaktadır.
Bu yazıda; Sosyal Güvenlik Kurumu primlerinde zamanaşımı uygulaması açıklanacaktır.
II- SGK PRİMLERİNDE ZAMANAŞIMINI DÜZENLEYEN MEVZUAT
Borçlar Kanunu’nun 125. maddesinde, “Bu Kanun’da başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde, her dava on senelik müruru zamana tabidir. 128. maddesinde de, müruru zaman alacağın muaccel olduğu zamandan başlar, alacağın muacceliyeti bir ihbar vukuuna tabi ise müruru zaman bu haberin verilebileceği günden itibaren cereyan eder” şeklinde düzenlenmiştir.
6183 sayılı Yasa’nın 102. maddesinde, “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvimi yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar. Para cezalarına ait hususi kanunlarındaki zamanaşımı hükümleri mahfuzdur. Zamanaşımından sonra mükellefin rızaen yapacağı ödemeler kabul olunur.” şeklinde düzenlenmiştir.
III- SGK PRİMLERİNDE ZAMANAŞIMININ UYGULANMASI
Sosyal Güvenlik Kurumu primlerinde zamanaşımı 4 dönemde ayrı ayrı uygulanmaktır. 5502 sayılı Yasa’dan önce Sosyal Sigortalar Kurumu olarak geçen dönemde birlikte incelenmiştir.
A- 08.12.1993 TARİHİNDEN ÖNCEKİ DÖNEM
Bu dönem 506 sayılı Yasa’nın 80. maddesinde değişiklik yapılmadan önceki dönemdir. Bu dönemde SSK prim alacakları Borçlar Kanunu 125. maddesindeki düzenlemeye tabi olarak 10 yıllık süreye tabidir. Bu dönemde Borçlar Kanunu’ndaki hükümler uygulanmıştır. Zamanaşımının başlangıcı prim alacağının muaccel hale geldiği tarihtir. Primlerin ödenmesi 506 sayılı Yasa’nın 80. maddesine göre tahakkuk ettiği tarihi takip eden ayın sonu olduğundan muacceliyeti primin tahakkukunu takip eden ay sonu itibariyle başlamaktadır(3). Örneklendirmek gerekirse 1992 yılı Nisan ayına ait sigorta primleri takip eden ay olan Mayıs ayı sonuna kadar ödenebilecektir. Bu dönem için zamanaşımı başlangıcı 01.06.1992 yılı olup zamanaşımı 10 sene sonrası olan 01.06.2002’dir. Bu döneme ait alacaklar İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre takip edilmekte olup o zamanki adıyla Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı Hukuk Müşavirliğince ve Avukatlarınca prim takip ve tahsilatları yapılmaktadır.
B- 08.12.1993 TARİHİNDEN SONRAKİ DÖNEM
Sosyal Güvenlik Kurumlarındaki primlerin sağlıklı ödenmemesi kurum gayrimenkullerinin kiralarının düşüklüğü kurum gelirlerinin yeterince değerlendirilememesi gibi sebeplerle Sosyal Sigortalar Kurumu ile ilgili 3917 sayılı Yasa ile ciddi değişiklikler yapılmıştır. 08.12.1993 tarihinde yürürlüğe giren 3917 sayılı Yasa’nın 8. maddesine göre Kurum prim alacaklarının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Takibi Usulü Kanunu’na göre yapılması getirilmiştir. Bu düzenlemeyle Sosyal Sigortalar Kurumu içerisinde prim tahsilat servisleri kurularak primlerin 6183 sayılı Yasa’daki usule göre takipleri başlatılmıştır. 6183 sayılı Yasa’nın 102. maddesinde zamanaşımı 5 yıl olarak düzenlenmiş olup bu dönemde zamanaşımı süresi 5 yıldır. Ancak 102. maddeye göre zamanaşımı başlangıcı borcun tahakkuk ettiği tarihi takip eden yılbaşından itibaren başlamaktadır. Örneklendirmek gerekirse, 1996 yılı Nisan ayına ait SSK primleri takip eden Mayıs ayı sonuna kadar ödenmektedir. Zamanaşımının başlangıcı ödeme dönemini takip eden yılbaşı olan 01.01.1997 olup zamanaşımının dolduğu tarih 01.01.2002 tarihidir.
C- 06.07.2004 TARİHİNDEN SONRAKİ DÖNEM
Bu tarihte 506 sayılı Yasa’nın 80. maddesinde 5198 sayılı Yasa ile değişikliğe gidilmiştir. 5198 sayılı Yasa’nın 11. maddesi ile 506 sayılı Yasa’nın 80. maddesinde düzenlenen prim tahsilatında 6183 sayılı Yasa’nın uygulanmasına ilişkin düzenlemede önceki dönemde sadece 52. madde uygulanmazken bu düzenleme ile zamanaşımını düzenleyen 102. maddelerinin de uygulanmayacağı getirilmiştir. Bu tarihten sonra tekrar eski uygulama olan 10 yıllık zamanaşımı uygulanmaya başlanmıştır. Zamanaşımı başlangıcı da Borçlar Kanunu md. 128’de olduğu gibi alacağın muaccel olduğu yani ödeme tarihinin son günü olacaktır(4). Örneklendirmek gerekirse, 2005 yılı Nisan ayı sigorta primleri 2005 yılı Mayıs sonuna kadar ödenebilecektir. Zamanaşımı başlangıç tarihi 01.06.2005 olup 10 yıl sonrası 01.06.2015’te zamanaşımı defi ileri sürülebilecektir.
D- 01.10.2008 TARİHİNDEN SONRAKİ DÖNEM
5510 sayılı Kanun’un 93. maddesinde “Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak 10 yıllık zamanaşımına tâbidir.” şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre Yasa’nın yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden sonraki primler için zamanaşımı başlangıcı Borçlar Kanunu’ndaki düzenlemeden ayrı olarak muacceliyet tarihi olmayıp ödeme dönemini takip eden yılbaşından itibaren başlayacaktır. Ancak istisnaları da düzenlenmiştir. Kurumun prim ve diğer alacakları; mahkeme kararı sonucunda doğmuş ise mahkeme kararının kesinleşme tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden doğmuş ise rapor tarihinden, kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden doğmuş ise bu soruşturma, denetim ve inceleme sonuçlarının Kurum’a intikal ettiği tarihten veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden doğmuş ise bilgi ve belgenin Kurum’a intikal ettiği tarihten itibaren, zamanaşımı on yıl olarak uygulanır. Ayrıca, 5510 sayılı Yasa’nın 4. maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tâbi sigortalıların zamanaşımı nedeniyle prim ödenmeyen süreleri, sigortalılık süresinden sayılmaz ve bu süreye ilişkin sigortalılık hak ve yükümlülükleri düşmektedir. Örneklendirmek gerekirse, 2009 yılı Nisan ayına ait primlerinin ödenmesi Mayıs 2009 sonudur. Zamanaşımı başlangıcı takip eden yıl olan 01.01.2010 olup 10 yıllık süre 01.01.2020’de dolacaktır.
Bu konu hakkında bir Yargıtay Kararı’nda “506 sayılı Kanun’un 80. maddesinde 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca, Kurum’un süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Bu durumda zamanaşımı süresi bakımından; 3917 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 08.12.1993 tarihinden önceye ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden Kurum’un alacak hakkı, Borçlar Kanunu’nun 125. maddesinde öngörülen on yıllık zaman- aşımı süresine tabi olup, zamanaşımının başlangıç tarihi, anılan Kanunu’nun 128. maddesinde öngörülen gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir ve zamanaşımının kesilmesi ile durmasına ilişkin 132. madde ve ardından gelen düzenlemeler de burada uygulama alanı bulmaktadır. 08.12.1993 tarihi ve sonrasına ilişkin prim ve gecikme zammı yönünden ise 6183 sayılı Kanun’un “Tahsil Zamanaşımı” başlığını taşıyan 102. ve ardından gelen maddeleri uygulanacaktır. Anılan madde hükmüne göre zamanaşımı süresi beş yıl olup, zamanaşımı süresinin başlangıcı da, alacağın vadesinin rastladığı takvim yılını izleyen yılbaşı olarak belirlenmiştir.
Öte yandan 06.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5198 sayılı Kanun ile bu konuda yeniden bir düzenleme yapılarak 506 sayılı Kanun’un 80. maddesinin beşinci fıkrasına eklenmiş, Kurum’un süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun’un 51. maddesiyle birlikte 102. maddesinin de uygulanamayacağı hükme bağlanmıştır. Böylelikle 3917 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki duruma dönülmüş olmaktadır.”(5)
şeklinde hüküm kurulmuştur. Bu kararda yukarıdaki açıklamalarımızı teyit etmektedir.
IV- ZAMANAŞIMINI KESEN HALLER
6183 sayılı Yasa’nın 103. maddesinde tahsil zamanaşımı kesen haller düzenlenmiştir. Bunlar; ödeme, haciz tatbiki, cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat, ödeme emri tebliği, mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi ya da bu muamelelerden her hangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurumlar mümessillerine tatbiki veya bunlar tarafından yapılması, ihtilaflı amme alacaklarında kaza mercilerince bozma kararı verilmesi, amme alacağının teminata bağlanması, kaza mercilerince icranın tehirine karar verilmesi, iki amme idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı amme idaresi tarafından borçlu amme idaresine borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi ya da ödeme planına bağlanması hallerinde zamanaşımı kesilir. Zamanaşımı kesilmesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımı yeniden işlemeye başlar ve tekrar 10 yıl olarak uygulanır(6).
V- ZAMANAŞIMININ İŞLEMEMESİ
6183 sayılı Yasa’nın 104. maddesinde zamanaşımını işletmeyen (durduran) haller düzenlenmiştir. Borçlunun yabancı memlekette bulunması, hileli iflas etmesi veya terekesinin tasfiyesi dolayısıyla hakkında takibat yapılmasına imkan yoksa bu hallerin devamı müddetince zamanaşımı işlemez. Zamanaşımı, işlememesi sebeplerinin kalktığı günün bitmesinden itibaren başlar ve devam eder. Zamanaşımının kesilmesinden farkı yeniden 10 yıllık süre uygulanmayıp kalan süre uygulanır.
VI- SONUÇ
Zamanaşımı konusu hukukun kendi içerisinde geliştirdiği bir olgudur. Zamanaşımının kendine özgü uygulama usulleri bulunmaktadır. Yasalarda belirtilen sürelerde def’ide bulunulması halinde uygulanabilen resen dikkate alınmayan ve kesin kazandırıcı/kaybettirici sonuçları olan çok önemli bir uygulamadır. Sosyal güvenlik primlerinin tahsilinde de zamanaşımı dönemsel olarak farklılık göstermektedir. 5510 sayılı Yasa’dan önceki dönemlerde 818 sayılı Borçlar Kanunu ya da 6183 sayılı Yasa dönemsel olarak uygulanırken 5510 sayılı Yasa’nın kendi içerisinde düzenleme yapılarak Kurum lehine olan uygulamalar getirilmiştir. Bu Yasa’dan önceki dönemlerde zamanaşımı yönünden bazen karışıklık yaşanmakta ise de bu Yasa ile bu karışıklıklar giderilmiştir.
Gürbüz ERDOĞAN*
Yaklaşım
* Sosyal Güvenlik Kurumu Avukatı, ÇSGB Müsteşar Danışmanı
(1) Fikret EREN, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 1998
(2) Yrg. 4. HD.’nin, 13.05.2002 tarih ve E. 2002/4491, K. 2002/5701 sayılı Kararı.
(3) Ali GÜZEL – Ali Rıza OKUR, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku, Beta Yayınları, 2000, s. 135
(4) Bekir HANÇER, www.dunya.com, 05.08.2009
(5) Yrg. 10. HD.’nin, 14.02.2008 tarih ve E. 2007/25251, K. 2008/1851 sayılı Kararı.
(6) Kemal ÜNLÜ, Sosyal Güvenlik Dünyası, Ekim 2009, s. 132
50 Comments
Anonim şirket iflas etmiş ve iflas sürceci ilgili iflas dairesinde devam ediyorsa bu süreçte SGK ilgili şirketin yönetim kurulu üyelerine ödeme emri gönderebilir mi? Şayet göndermiş ise borçlu şirketin iflas sürecinin devam etmesi nedeni ile bu ödeme emirlerine itiraz edilebilir mi? Teşekkürlerimle.
evet gönderebilirler. aş lerde şirketin yönetim kurulu üyeleri borçtan sorumludur
Ortağı olduğum ltd şirketinden 21*07*2007 tarihinde hissmi satarak ayrıldım. dönemimde ssk prim borclari olduğunu biliyorum ama herhangi bir bildiri gelmedi. bu borç ne zaman zaman aşımına uğrar.
SİZE MAİL ATTIM O YAZIYI OKURSANIZ SANIRIM SİZE BİR CVP OLUR
-1997-1998 arası eşim ve benim kurucu ortak olduğumuz ltd.şti.ne ait ödenmemiş 11 aylık ssk prim borcu ile ilgili
Pendik sgk kurumu icra başlatmış. Ana para 800 TL civarı. Bu takiple ve sonraki aşamaları ile ilgili hiçbir tebligat almadık.
2007 senesi 6.ayında sgk dan emekli oldum.
2012 senesi 2.ayından itibaren emekli maaşımdan 1/3 oranında kesinti yapılmaya başlandı. Ayrıca eşimin adına kayıtlı
otomobiline de haciz koydular.
hacizlerin kaynağını araştırdığımda belirttiğim dönemlere ait prim borcu olduğunu ve 02/2012 itibarı ile toplam 16,000-TL
civarı borç için haciz yapıldığını söylediler.
-araştırmalarımda prim borcunun tahakkuk ettiği 97-98 döneminde geçerli ilgili kanunlara göre prim borçları nedeniyle emekli maaşları
haczedilemiyor du. sadece nafaka borcu haczediliyor du.
-Bu takip ve tahsilin zaman aşımı süresi var mı ?
-Nasıl itiraz etmeli ve takibi iptal ettirmeliyim.
-Maaşım üzerindeki haczi kaldırmak için ne yapabilirim ?
-Eşimin adı geçen ltd.şti.de %10 hissesi vardı. otomobili üzerindeki haczi nasıl kaldırabilirim ?
-Şu ana kadar maaşlarım dan kesilen kesilen 2000-TL civarı parayı geri alabilir miyim ? Yardımcı olursanız Allahü Teala razı olsun. olamazsanız da samimiyetinize inandığım için teşekkür eder
kolaylıklar dilerim. saygı ve sevgilerimle…
ssk itiraz etmeniz gerekiyor.
merhaba sayın hocam..28.03.1997 tarihi ile 30.09.2001 tarihleri arasında bir kreşte sorumlu müdür olarak çalıştım.sigorta pirimlerim yatmamış.elimde sosyal hizmetler il müdürlüğünden aldığım ve yukarıdaki tarihler arasında sorumlu müdür olarak görev yaptığıma dair resmi belge var.dava açsam kazanabilir miyim kreş sahibinin ödeyeceği ceza nedir siz bu davamı üstlenir misiniz-yani vekilim olur musunuz ..not .muğla ortaca da oturuyorum..hocam sevgiler ve saygılar cevaplar için-lütfederseniz-çok teşekkürler
BENCE KESİNLİKLE KAZANIRSINIZ DAVA AÇMADAN İMTİNA ETMEYİN.ÖNCELİKLE ÇALIŞMA BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜNE BİR UGRAYIN
lütfedip cevapladınız.berhüdar olunuz.Allah yar ve yardımcınız olsun…..
merhabalar hocam 2 gün öce sgk’dan ödeme emri aldım 97 senesinin 4 ayından kalma prim borcu ile ilgili bu zamana kadar tebligat falan almadım bu borçla ilgili ben bu borcun zaman aşımına uğraması gerektiğini düşünüyorum zaman aşımına uğradıysa sgk ne dene benden bu borcu ödememi istiyor itiraz yolu varmıdır? Kurummudur yoksa mahkemeye mi itiraz etmeliyim yardımlarınız için teşekkür ederim hayırlı günler…
Efendim
01/05/2004 de başlayıp 31/12/2004 de biten inşaat taahhüt işinin (eski tabiri ile ÖLÇÜMLEME)
prim farkı ve gec.zammını SGK Eylül 2012 de tebliğ ediyor. (aslında yanlış brim fiyat üzerinden hesaplama yaptıkları için ve bizde doğrusunu yaptığımızı zannettiğimizden) Prim borcundan önceden haberimiz olsaydı 6111 den istifade ederdik. SGK nın yaptığı doğrumudur?
En azından 2011 de haber veremzmiydi geç tebliğden sorumlu değillermidir.Zaman aşımı vs gibi hakkımız varmıdır. Teşekkürlerimle saygılarımı arz ederim.
sgk size verdiği ilişksizlik belgesinde primin eksik hesaplanmasaından doğan borcçları ayrıca bildireceğini beyan ediyor. bunun için yapılacak birşey yok bence tekrardan hesaplayın fark varsa itiraz yoluna gidersiniz. ama önce ödemeyei isterler
itiraz ederek bu borcu ödemeyebilrisinzi. önce borçlu olduğunuz kuruma gidin.
sizden tek istedigim hocam 12 sene evvel dogmuş bir sgk prim ödemeleri icin zaman aşımı yokmudur .ve ben işimide 01 .08 .2006 devir işlemi yaptım ilişigimi hertaraftan kestigim halde ve sgk tarafından bana hic ikaz mahiyetinden olsun bir tebligat almadsım dekontları 11 yılını doldudugundan cöpe attım ödedimiden eminim zaten ama her nasılsa yanlış yere mi kayda gecti borcumun oldugunu ) 2000 yılına ait borcu) ihbarını aldım itiraz da bulundum faydası yok dediler savcılıga baş vurdum cevap bekliyorum .memurların ifadesi valilik tarafın alındıgını savcılık yoluyla..ve bana memura ceza gelirse cok hoşuna gidecekmi dediler ALLAH ALLAH magdur olan ben kim beni kollıyacak hocam ne olur ALLAH rızası icin 150 tl lik borc 1.500 tl olmuş yardımınızı dilerim saygılarımla ALLAH a emanet olunuz ailecek
bu konuyla ilgili çok sıkıntı var umarım s,kayetiniz haklılığınızla sonuçlanır
İrfan bey merhaba babam 06/04/2006 tarihinde iş yeri açtı ve 01/09/2006 tarihinde iş yerini kapattı. Bu dönem içerisinde bende yanında ssk lı olarak çalıştın ve ssk primlerimin 3 yada 4 ayını yatırmadık. Babam 2006 nın 12. ayında vefat etti. Bu gün iti bari ile sgk ya gittiğimde bana ana para olarak 627.00 tl borç göründüğünü ve o tarihten bu zamana kadarda ay başına gecikme fazı olarak %2 faiz uygulanacağını söylediler. Sistemlerde bir arıza oldu için toplam faizli parayı söyleyemediler. Aylık %2 faiz ile benim hesaplarıma göre de yaklaşık 2880 tl gibi bir borç ortaya çıkıyor. Şimdi bunun zaman aşımına uğraması gerekiyor mu ,benim bu parayı ödemem gerekiyor mu yada bu para için itiraz etme yolum açık mıdır? Bana bu konu hakkında yardımcı olursanız sevinirim. İyi çalışmalar
hayır zaman asımına ugramaz. ödemek zorundasınız. hangi aylarda ne kadar borcunuz olduğunu söylerseniz hesaplama yapıp size söyleyebilirim
siz sözleşmeyi kapıcın kendisiyle mi yaptınız. fiilen çalışan kendisi ise sorun yok. başka bir yerde çalısıyor olmasıda sizin yanınızda hiç çalışma olmamış gibi olur
Sayın hocam yapılan inşaatın 97/98 yılından inceleme sonucu eksik pirim ödenmiş diye 140 tl diye evrak geldi faiziyle 15000 bin olduğunu söylediler zaman aşımı hangi hallerde işler yardımcı olursanız sevinirim ALLAH razı olsun hayırlı günler
hesaplanan gecikme zammı çok fazla bence prim borcunuz daha fazla
Öncelikle verdiğiniz bilgilerden dolayı çok teşekkür ederiz. Sorum şu; Babam emekli olup, geçinemediğinden dolayı 01.10.2003 yılında işyeri açtı, sgk’nın çalışanlara ilişkin kesintisinden de haberdar değildi, yıl 2012 kasım sonu oldu ve kendisini bir ihbarname ( icra ödeme emri değil) geldi, tam okuyanamayan bir el yazısı ile altta ” 01.10.2003-01.10.2008 tarihi arası 9.085,16-tl borcunuzu SGDP 46 Bağ-kur ….ödeyebilirsiniz. 01.10.2008 sonrası maaşınızdan kesilecektir.” şeklinde kendisine gönderildi. Bu bildiriye/ ihbarname ye cevaben ne yapabiliriz, zamanaşımı definde bulunabilir miyiz, babam işyeri kapanışını yaparsa hala kesinti yapabilirler mi? Sgk’nın emekli maaşına haciz hakkı var mıdır? bize daha önce bildirilseydi 2010 yılı genel affına başvurabilirdik, başvuramadığımız için şikayet ve itiraz hakkımız var mı? Müsait olduğunuzda acilen süreyi kaçırmamak adına cevap verirseniz çok seviniriz. Saygılar…
itiraz hakkınız yok. borcunuzu ödeyeceksiniz
Merhaba irfan bey,
babam almanyada yaşıyordu ve türkiyede adı kuruluş olarak bir firması vardı. Almanyada işlerin bozulması ve türkiyedeki işlerin bozulması sebebiyle almanyadan 2003 yılın 10. ayında türkiyeye geldi. Bu tarihten sonra hiçbir ticari faliyette bulunmadı.
Ssk primlerini adapazarı gölcük depremi sebebiyle zamanında tahsil etmediler ve 2 yıl ertelendi demişler. Bundan sonraki iki yıl içinde firma zaaten ödeme sıkıntısına girdiği için ve faaliyetlerini durdurduğu için. 2003 yılından sonra herhangi bir beyanname de veremedi.
Babam 2003 yılından itibaren birdaha yurtdışına çıkmadı. 2003 den bugüne kadar hiçbir ödeme emri veya herhangi bir posta gelmedi.
03.12.2012 tarihinde, 22.11.2012 tarihli bir ‘ödeme emri’ yazısı babamın adına geldi. Babam olmadığı için annem almış bu yazıyı (B.13.2 SGK 4.41.10.01.VII-İCRA TAKİP 1998/2045 )
Bu borç zaman aşımına uğruyormu ve bu durumda ne yapmamız gerekmektedir.
Zaaten borcu ödeyecek durumu yok (ne taşınır ne taşınmaz herhangı bir mal varlığı yok). Geçimini annemin emekli maaşından ve bizlerin desteğinden sağlamaktadır
bu borç zamanasımına ugramaz ödeme yapılması gerekiyor
05/12/2012
Merhaba İrfan bey
Ben 31/07/2000 yılında emekli oldum.Benim maaş bağlanma oranım % 58,10
Öğrendiğim bilgiye göre 2000 yılında enekli olanların maaş bağlanma oranı kanuna göre %60 altında olamaz
Bu doğrultuda 31/05/2012 de SGK ya dilekce ile müracaat ettim ,hiçbir cevap alamadım.
04/12/2012 tarihinde İş mahkeesinde dava açtım.
Geçen süre 12 yıl olduğu için zaman aşımına diye bir durum olabilir mi bunu öğrenmek istiyorum. Devletin kendi hatasını zaman aşımı diye ödemeyebilir mi.
emekli sandığından emekli olup 01.01.2002 tarihinde işyeri açtım ve 01.102011 tariihinde
işyerimi kapattım.Emekş sandğından 01.10.2008 tarihinden sonrası için prim borcu çıktı ve şu an maaşımdan aylık olarak kesiliyor..Bu tarihten öncesi için adıma prim borcu çıkıp çıkmayacağı, zaman aşımına uğrayıp uğramadığı konusunda bilgi rica ediyorum
Merhaba İrfan bey,
SGK 06/12/2000-18/11/2001 Tarihleri arası faaliyet gösteren kendimize ait ev inşaatı sigorta dosyasına “eksik işçilik bildirimi” olduğu gerekçesiyle gecikme faiziyle beraber “3.323 tl” borç çıkardı. sgk 11 yıl öncesi çin böyle bir ödeme isteyebilirmi? bu konularda zaman aşımı süreleri ve izleyebileceğimiz yollar hakkında bilgi alabilirmiyiz.
ayrıca sgk bizden kendilerince inceleme talebi istemememizi bizden ayrıca istiyor, bir nevi bize fazla araştırmayın parayı ödeyin kurtulun demeye getiriyor.
cevaplarınız için şimdiden teşekkürler…
evet boyle bır odeme ısteyebiir ödeme yapmalısınız
kurumun ne yapacağını bilemem ama bahsettiğiniz tarihten öncesine borç cıkmaz
bu konuyu mahkemeye tasımızsınız cevapını bır gorelım. ama aylık bağlanma oranı sızın bahsettiğiniz gibiyse fark ödeme alabilirsiniz. konuyu takip edin
Hocam Merhaba ,
Babamın 1993 yıldından kalma 22 tl bedelli 3 aylık prim borcu çıktı.SSK babamın emekli maaşına 1 yıl önce haciz koydu ve bir yıldır maaşından kesinti yapmakta.SSk ya itiraz ettik ret yazısı geldi mahkemeye başvurduk ilk celsede sonuç çıkmadı.1 hafta sonra 2.celse var kazanma ihtimalmiz nedir ? zaman aşımını çok çok geçen bir borç sonuçda.
emın değilim ama kazanırsınız dıye dusunuyorum
İrfan bey
İyi günler temenni ediyorum.2000/11-12 VE 2001/1-2-3-4 aylarına ait prim borçları çıktı ve şirketimide 2011 senesi ocak ayında kapadım.Bu prim borcum zaman aşımına girer gibi gözüküyor.Tebliğ kurumdan yeni yapıldı.Kuruma gideceğim görüşeceğim ama bundan sonraki aşamada zaman aşımının geçerli olması için kurumu mahkemeyemi vermem gerekiyor.Bana yol gösterebilirmisiniz.
Saygılarımla
zamanasımına ugramaz sanırım odemeniz gerekiyor
İrfan bey
İlginize teşekkürler ancak cevabınıza şaşırdım. Benim prim borcumdan tebligat gelene kadar 11 yıl geçmiş.Ozaman zaman aşımı kim için geçerli?
Saygılarımla
Merhaba Sayın İrfan Akalın Hocam,
Babam ve Amcamların ortağı oldukları Tekstil şirketi 2004 yılında tasfiyeye girdi. Döküm aldık en son görünen Borç 04-2004 dönemindeki İCRA/TAKSİT borcu. 06-2003 dönemiyle 04-2004 döneminde sadece İCRA/TAKSİT prim borcu mevcut. Şuanda resen kapatılmış durumda.
1996 yılının son ayından itibaren şirkete ait ödenmemiş SGK Primlerinden dolayı 19-11-2012 tarihli İst. Sos. Güv. İl Müd. den Pendik Sos. Güv. İl Müd. ne gönderilmiş Haciz kesintisi yazısı var maaşın 1/3 üne haciz konulması ile ilgili.Kasım-2012 itibari ile başlayacaktır yazmışlar , başladılarda kesmeye zaten. 16-05-2012 de de Tebligat göndermişlerdi borçlara ilişkin ama sadece bahsettiğim İCRA/TAKSİT borçları mevcuttu bu tebligatta.
Bu İCRA/TAKSİT konusundan bir şey anlamadım aslında. Borcun kendisimi yoksa önceki borçların İcra ile ilgili yapılandırılmış taksitimi anlamadım.?
Sizden aşağıdaki konularda eğer zahmet olmazsa yorum ve bilgi istirham ediyorum.
Mümkünse mail yoluyla dönebilirmisiniz.
– Bu Borçlar sitenizdede yazdığınız üzere 08-12-1993 tarihli 3917 sayılı yasa ile yapılan düzenlemeye göre Zaman Aşımı süresi 5 yılmıdır.? Yani biz buna göre faydalanabiliyormuyuz.
– Bu İcra işlemine itiraz süremiz ne kadardır.?
– Bununla ilgili dilekçe vermek için siz veya bu konuyla ilgili bir hukukçunun yardımcı olmasında fayda olurmu? İletişim kurabilirmiyiz?
– Birde 1 aylık maaşı 2 aylık geçimini temin etmeyen kişilerden SGK dahi olsa icra takibi yapamaz gibi bir bilgi duydum. Doğruluk payı varmı? Babamın maaşı Aylık 820 TL civarında. Bunda Şirket Tasfiyesi bitmediği içinde yaklaşık 70-80 TL de aylık ayrıca para kesiliyor maaşı almaya başladığı günden itibaren.
Saygılarımla,
Orkun GENÇ
İyi günler,
2003 senesinde işyerimizi başka bir yere taşıdık,taşımadan önce ssk da iki işyeri dosyamız mevcut idi,Bir dosyayı 2008 senesindeki yapılandırma yaptık ödedik,tekrar 2011 yapılandırma yaptık ödemeye devam ediyoruz,iki yapılandırma yaptığımız da ssk bizi hiçbirşekilde uyarma yapmadı ve buzaman zarfında hiçbir ödeme emri göndermedi ikinci dosya borcu kasım 2012 deödeme emri geldi 1000 tl olmuş 22.000 tl zaman aşımı olarak veya nasıl bir itiraz yapabiliriz,36 aya varan tecilli ödeme yapın diyorlar ayda 400 tl faiz nasıl ödenir iki yapılandırma esnasında sizin bir dosyanız daha var deselerdi şimdiye kadar ödenebilirdi şimdi hangisini ödeyebileceğiz bilemiyorum ,ilginize teşekkürler
HER DOSYA İÇİN AYRI AYRI ÖDEME VE BASVURMA YAPMIŞ OLMANIZ GEREKİYOR
1- BU BORCLAR ZAMANASIMINA TABİ DEĞİL
2-İTİRAZINIZI SADECE BORCUNUZU ODEDIYSENIZ YAPABİLRSİNİZ
3- EMEKLİLERİN BASKACA BİR GELİRİ YOKSA KESİNTİ YAPILAMAZ. YADA İSTEĞE BAĞLI %25 ORANINDA KESİNTİ OLUR
Sayın İrfan AKALIN,
SGK dan 1997 yılına ait 52.53TL.lik prim borcu için 1.490,66.TL ödeme emri geldi.Daha öncede tarafıma herhangi bir tebligat gelmedi.Bu borç zaman aşımına tabi midir?
ssk duzeltme işlemleri yaptığı için zamanaşımına tabi tutöuyor
Zamanaşımının mahiyeti ve süresi
Madde 127 – (1) Kurumun prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak on yıllık zamanaşımına tabidir. Kurumun prim ve diğer alacakları; mahkeme kararı sonucunda doğmuş ise mahkeme kararının kesinleşme tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden doğmuş ise rapor tarihinden, kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden doğmuş ise bu soruşturma, denetim ve inceleme sonuçlarının Kuruma intikal ettiği tarihten veya 5411 sayılı Kanun kapsamındaki kuruluşlar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden doğmuş ise bilgi ve belgenin Kuruma intikal ettiği tarihten itibaren zamanaşımı on yıl olarak uygulanır. Bu alacaklar için 89 uncu madde gereğince hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammı, 88 inci maddede belirtilen ödeme süresinin son gününü takip eden günden itibaren uygulanır.
(2) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin alacakları, hakkı doğuran olayın öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren ise beş yıl sonunda düşer.
(3) Kanuna dayanılarak Kurumca açılacak tazminat ve rücu davaları, on yıllık zamanaşımına tabidir. Zamanaşımı tarihi; rücu konusu gelir ve aylıklar bakımından Kurumun onay tarihinden, masraf ve ödemeler için ise masraf veya ödeme tarihinden itibaren başlar.
(4) İdarî para cezaları on yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı süresi, fiilin işlendiği tarihten itibaren başlar.
Merhaba İrfan Bey,
İnşaatımıza 1993 Ekim ayında ruhsat alınmış ve SSK’ya başvurularak primleri ödenmiş. Prim son beyan tarihi 1994 yılı Ocak ayı. İnşaat bitirilerek SGK’dan borcu yoktur belgesi alınmış ancak bu belge 2001 Kasım ayında binayı satın alan şahısa verilmiş ve şu anda bu belgeye ulaşılamıyor.
SGK tarafından 2012 Aralık ayında gönderilen yazıyla “1994 yılı 1. ayından sonra beyanımızın olmadığı, 604 metrekare olan inşaatımız için başvurumuzun olmadığı” söylenerek “dosyamızla ilgili işlemlerin sağlıklı yürütülebilmesi için inşaatımızın son durumu hakkında ivedilikle bildirmemiz” isteniyor. Burada cezai bir durum söz konusu olabilir mi? Zaman aşımı söz konusu mudur? SGK’ya nasıl bir cevap vermemiz lazım? Teşekkür ederim.
Merhaba İrfan Bey,
İnşaatımıza 1993 Ekim ayında ruhsat alınmış ve SSK’ya başvurularak primleri ödenmiş. Prim son beyan tarihi 1994 yılı Ocak ayı. İnşaat bitirilerek SGK’dan borcu yoktur belgesi alınmış ancak bu belge 2001 Kasım ayında binayı satın alan şahısa verilmiş ve şu anda bu belgeye ulaşılamıyor.
SGK tarafından 2012 Aralık ayında gönderilen yazıyla 1994 yılı 1. ayından sonra beyanımızın olmadığı, 604 metrekare olan inşaatımız için başvurumuzun olmadığı söylenerek dosyamızla ilgili işlemlerin sağlıklı yürütülebilmesi için inşaatımızın son durumu hakkında ivedilikle bildirmemiz isteniyor. Burada cezai bir durum söz konusu olabilir mi? Zaman aşımı söz konusu mudur? SGK’ya nasıl bir cevap vermemiz lazım? Teşekkür ederim.
inşaat ssklarında eksık odenen primler daha sonra raporla ilave olarak istenebilir cezai durum sadece gecikme zammı yonunden mevcut
Hocam iyi günler ;
Firmamız 1998 yılında aldığı ihaleli isin geçici kabulünü 1999 yılında yapıp Ssk müdürlüğüne dosya kapama dilekçesini vermiştir. 2012 yılında tarafimıza eksik iscilik farkı diye faizlerle beraber 270,000 tl ödeme emri gönderdi. Sure aşımına girermi bu dosya. Şimdiden teşekkürler.
HAYIR GİRMEZ NEDENİ İSE SSK NIN YAPMIŞ OLDUĞU İNCELEMELR VE ELDE ETTİĞİ RAPORLARA DAYANDIĞI İÇİN
2000 yılından 06,07 2004yılına kadar olan borçların zaman aşımı sgk ya olan prim veya iadari para cezası zaman aşımına girer ödeme emri gelince 7 gün içinde iş mahkemesine iptal davası açın boşuna sgk ya gitmeyin kabul etmez sadece mahkeme yoluyla kazanırsınız
2000 2001 yıllarında belediyeye yaptığımız işten dolayı ssk dan prim borcu yoktur yazısı almak zorundayız.fakat bu zamana kadar hiç bir borç gelmedi .zaman aşımına uğramış olduğumuz halde borç çıkarırlarmı çıkarırlarsa bu borcu ödeyip sonra nasıl dava açabiliriz.borç yoktur yazısı alabilirmiyiz. nasıl bir yol izlemeliyiz yol gösterirseniz sevinirim.
ssk incelem elemanları rapor yazarsa çıkar
merhaba irfan bey,
2001/04 ve 2001/12 tarihleri arasında babamın iş yeri olan atolye’ye ait ödenmemiş sgk borcu vardır dıye 8 bin tl lık ödeme emri icra takip kagıdı geldi.annemın adına,duzenleme tarıhı 07/09/2012 gorunuyor evrakta.babamız 20/07/2001 tarıhınde vefaat etmıstır,babamız ssk ve bagkurdan emeklı maası almamaktadır .iş bankası emeklısı olup annem almaktadır maasını. bu borç zaman asımı olabılırmı ? veya ne yapmam gerekır.
şimdiden tesekkur edrım vermıs oldugunuz bılgılere.allah emanet olun.