Reeskont Uygulaması

Reeskont Uygulaması
Reeskont işlemi, vadesi gelmemiş senede bağlı alacak ve borçların, değerleme günündeki gerçek değerlerinin bulunması suretiyle bilançoda yapılan bir düzeltme işlemidir. Alacak ve borç senetlerinin reeskonta tabi tutulmasından amaç; bunların değerlerini değerleme günündeki kıymetlerine indirgemektir. Çünkü, değerleme gününde senedin nominal değeri, değerleme günü ile senedin vade tarihi arasındaki süreye isabet eden faizi de kapsamaktadır. Reeskont işlemi ile bu faiz miktarı tespit edilmektedir.
Reeskont işlemi yapılmazsa, ticari faaliyetlerini peşin olarak yürüten firmaların vergi matrahları ile, ticari faaliyetlerini vadeli olarak yürüten firmaların vergi matrahı sırf satış şekli nedeniyle farklı olacaktır. Çünkü vadeli satış yapanların tahakkuk kayıtları vade farklarını da kapsamaktadır.Oysa vergi sistemimizde gelir ve giderlerin ilgili oldukları hesap döneminin kâr/zararının tespitinde dikkate alınmaları prensibi kabul edilmiştir. Bu nedenle, gelecek hesap dönemlerine ait olan vade farklarının ilgili oldukları hesap döneminde gelir ya da gider kaydedilmeleri gerekir.
Vadesi gelmemiş olan alacak ve borç senetlerinde reeskont uygulamasına ilişkin düzenlemelere VUK’nun 281’inci ve 285’inci maddelerinde yer verilmiştir. Bunun yanı sıra 4369 sayılı Kanun ile Vergi Usul Kanunu’nun 280’inci maddesinde yapılan değişiklikle yabancı para cinsinden senetli alacak ve borçların da reeskont işlemine tabi olacağı hüküm altına alınmıştır.
Söz konusu kanun maddelerine göre bankalar ve bankerler ile sigorta şirketleri dışında kalan mükelleflerin, senede bağlı alacaklarını değerleme konusunda seçim hakkı bulunmaktadır. Bu mükellefler, senede bağlı alacaklarını mukayyet değeri ile değerleyebilecekleri gibi, değerleme gününün kıymetine irca etmek suretiyle de değerleyebilirler. Senede bağlı alacaklarını değerleme gününün kıymetine irca eden mükellefler senede bağlı borçlarını da değerleme gününün kıymetine irca etmek zorundadırlar.
Bankalar ve bankerler ile sigorta şirketlerinin senede bağlı alacaklarını değerleme gününün kıymetine irca etmeleri kanuni zorunluluk olduğundan, bu mükelleflerin senede bağlı alacaklarını mukayyet değeri ile değerlemeleri mümkün değildir. Alacakların değerleme gününün kıymetine irca edilmesi, bu alacaklar için reeskont hesaplanması suretiyle gerçekleştirilecektir.
V.U.K. hükümleri gereği bir alacak için reeskont hesaplana­bilmesi için, aşağıdaki şartların tamamının mevcudiyeti gereklidir.
Gerçek bir alacak olmalıdır
Alacak senede bağlı olmalıdır.
Değerleme gününde vadesi gelmemiş olmalıdır.
Reeskonta tabi tutulacak alacak senedinin ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmalıdır.
Alacak veya borç senedi işletme aktifine kayıtlı olmalıdır.
V.U.K.’nun yukarıda yer alan 281’nci maddesinde reeskonta tabi tutulacak senetler konusunda bir sınırlama bulunmamaktadır. Bu nedenle hem kambiyo senetleri hem de adi senetler reeskonta tabi tutulabilir.
V.U.K. hükümleri gereği kambiyo senetlerinden sadece poliçe ve bono reeskonta tabi tutulabilir. Vadeli çeklerin vergi mevzuatına göre reeskonta tabi tutulması mümkün değildir. Vadeli çekler için reeskont hesaplandığında bu tutar vergi matrahının tespitinde dikkate alınmaz.
Teminata verilen alacak senetleri için de reeskont ayrılabileceğini kabul etmiştir.
Alacak senetlerinin tahsil amacıyla bankaya verilmesi, işletmenin bu alacak üzerindeki tasarruf hakkını ortadan kaldırmadığı için, tahsile verilen alacak senetleri reeskonta tabi tutulabilir.

Sorularınız ve Yorumlarınız

Konuyla ilgili yorumunuzu yazabilir, varsa sorularınızı sorabilirsiniz or trackback from your own site. You can also subscribe to these comments via RSS.

e-mail adresiniz hiç kimse ile paylaşılmaz Required fields are marked *

Security Code: